Siyasetin en ucuz malzemesi ne biliyor musunuz? Kimin kiminle aynı masada oturduğu, kimin nerede yemek yediği. Bugün Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı’nın yaptığı açıklama, bize bunu bir kez daha gösterdi.
Eğitimde, sağlıkta, tarımda, ulaşımda söyleyecek sözü olmayanların tek meselesi şu olmuş: “Milli Eğitim Müdürü falancayla aynı masada oturdu.” İyi de biz bu söylemleri tek parti döneminden biliyoruz. Bugün Anahtar Parti’nin dilinde yeniden duyuyoruz.
Düşünün ki bir partinin temsilcisi, bir bürokratın icraatlarını, öğrencilere sunduğu hizmetleri, milli ve manevi değerlere sahip çıkan tavrını konuşmak yerine, oturduğu masayı tartışıyor. Bu, siyaset değil; siyasetsizliktir.
Dahası var: Anahtar Parti, Muhsin Yazıcıoğlu geleneğinden geldiğini iddia ediyor. Peki, bu geleneğin temsilcisi olmak demek, CHP’nin ezberlerini tekrar etmek midir? Çünkü görünen o ki, bu yaklaşım tam da CHP’nin yıllardır yaptığı siyasetin bir kopyasıdır.
Buradan sormak gerekir: Bir bürokratın ahlakı, edebi, hizmetleri mi konuşulmalı, yoksa kiminle yemek yediği mi? Asıl merak edilen budur.
Üstelik, partinin genel başkanı zamanında “Ben gerekirse falancayla da otururum” dediğinde, aynı tepkiyi kendi liderine gösterebilir mi sayın il başkanı? Yoksa eleştiriler sadece seçilmiş hedeflere mi yöneliyor?
Şunu unutmayın: Amacınız belli, sarı öküzü yemek. Ama bilin ki biz ne bu deveyi gütmekten vazgeçeceğiz, ne de bu diyardan çekip gideceğiz. Ve en önemlisi: Sarı öküzü yedirmeyeceğiz.
Yazar: Zeynep Sultan Şir