Bir Müslüman’ın gerek günlük yaşantısında gerekse siyasi hayatında bir günü diğer gününe benzemiyorsa, dolap beygiri gibi dönüyorsa, dün söylediklerinin bugün tersini söylüyorsa ve daha dün batıl dediklerine bugün hak diyorsa biraz durup düşünmek gerekmez mi? Ne oldu, neler değişti de dün kara olan bugün ak olabildi?

  Dün haram, melun, batıl olan düşünce, fikir ve metalar bugün niçin meşrulaştı yada yumuşatıldı acaba?

  Yoksa koltuğa oturunca gerçektende; “Dün dündür, bugün bugündür” mü oluveriyor?

Onlar henüz gömlekleri üzerlerindeyken öyle kimselerdi ki;

1-Kadın eli sıkmayı, 2-Kadeh tokuşturmayı, 3-Alkol olan masaya oturmayı, 4-Faiz’in yakınından geçmeyi, 5-Haçlı birliği dediği AB’ye dahil olmayı, 6-ABD ile işbirliği ve müttefikliği, 7-Dinler ve medeniyetler arası diyalogu, 8-Nato ve BM ile işbirliğini, 9-İsrail ile ticaret ve yakınlaşmayı, 10-İsrafı ve adam kayırmayı, 11-Usulsüz ihaleleri, 12-Yolsuzluk ve rüşveti, 13-Zenginlerin egemenliğini,               14-Garibanın zamlarla ezilmesini, 15-Tarımımıza kotalar ve GDO ile can çekiştirilmesini,                     16-Hayvancılığımızın yok edilmesini, 17-Topraklarımızın yabancılara satılmasını, 18-Önemli kurumlarımızın özelleştirilmesini, 19-Teröristlerin hoş gösterilmesi ve PKK ile görüşülmesini,             20-Eğitimin seviyesizleştirilmesini, 21-Devletin borçlandırılmasını, 22-Sanayi ve üretimin engellenmesini, 23-Sağlığın pazarlık konusu edilmesini, 24-Adaletin tahsis edilmemesini,                   25-Aile kurumunun zedelenmesini, 26-Ahlaksızlıkların ayyuka çıkmasını, 27-Zinanın önlenememesini, 28-Zulüm gören Müslümanlarla ilgilenilmemesini, 29-Laikliğin teklif ve özendirilmesini, 30-Ülkemizin işsizliğe mahkum edilmesini… ve bunun gibi nice olumsuz ve kötü işleri batıl görürler ve biz gelince bu yanlışları düzelteceğiz, adil düzeni kuracağız derlerdi.

Eee şimdi ne oldu, neler değişti?

  İmam Şafi hazretleri bakın ne güzel ifade buyurmuşlar; “Kendini hak ile meşgul etmezsen batıl seni istila eder.”

Şimdi o gömleği çıkartanlar öyle kimseler oldular ki;

1-Kadınlarla sarmaş dolaş şarkı söylemeyi, 2-Başörtülü eşini yabancı devlet adamlarına takdim edip öptürmeyi, 3-Kadeh tokuşturup, poz vermeyi, 4-Faiz dünya gerçeğidir, faizsiz yaşayamayız demeyi,   5-AB’yi insanlığın en kapsamlı barış projesi olarak görmeyi, 6-Dinler bahçesi açmayı, kiliseleri imar etmeyi,7-Müslümanların katline seyirci kalan ABD, Nato ve BM’ye koşa koşa gitmeyi,                            8-Sözde Davos’ta kükreyip 30 dakika sonra ben İsrail’e hiçbir kötü söz söylemedim deyip çark etmeyi ve İsrail ile işbirliğini %30 artırmayı, İsrail’in Türkiye’nin onayıyla OECD’ye katılmasını sağlamayı, su havzalarımızı İsrail’e vermeyi, 9-İsrafı, yolsuzluk ve rüşveti meşrulaştırmayı, 10-Zenginlerin cebi dolarken halkın sürekli fakirleşmesini, 11-Yerli tohumun yerine İsrail’in GDO’lu tohumu ile tarımın ve hayvancılığın yok edilmesini, İnsanlarımızın bu yüzden kanser ve kısır olmasını, 12-Topraklarımız ve kurumlarımızın yabancılara peşkeş çekilmesini, 13-PKK’yı kürtlerin temsilcisi konumuna getirmeyi, 14-Fatih projesi ve dindar nesil politikalarını eline yüzüne bulaştırmayı,  Gençliğimizin kötü alışkanlıklara itelenmesini, 15-220 milyar TL olan Türkiye’nin borcunu 700 milyar TL yapmayı, 16-Herkes sağlıktan faydalanacak yalanları, Sağlığın paralı hale dönüşmesini, 17-Kapkaçın, kavganın, cinayetlerin, şiddetin her geçen gün artması, 18-Hapishanelerin çoğaldığı halde yetersiz kalması, 19-Kocaman adliyelerin davalara yetişemediği, 20-Boşanmaların, ahlaksızlıkların ve sapkınlıkların çoğalması, 21-Zinanın suç kapsamından çıkarılması, 22-Doğu Türkistan, Patani, Arakan, Filistin vd. mazlum Müslümanlara sahip çıkmamayı, 23-Ortadoğu İslam devletlerini ziyaretinde sizde bizim gibi laik olun demeyi, 24-İşsizliğin, yoksulluğun, adaletsizliğin ve zulmün gün geçtikçe artmasının önüne geçilmemesini… ve bunun gibi nice yanlış ve kötü icraatları artık batıl görmemeye ve kendilerince haklı göstermeye çalışıyorlar!..

Son söz olarak Ahmed Yesevi’nin bir sözüyle size veda ediyorum. Kalın sağlıcakla…

“Nefsine uyan rüsva olmuştur. Artık yatıp kalkarken yoldaşı şeytan olmuştur.”