Eskişehir’i Allah Korudu
Başlığa bakıp, sen de çok abartıyorsun arkadaş diyebilirsiniz. Belki kendinizce haklısınız ama Cumartesi akşam ve gecesi bu şehirde büyük, ciddi, bir çok insanı keder boğan bir yığın kaza yaşanmadıysa, bunu Allah korudu demenin ötesinde bir cümleyle açıklamam mümkün değil.
Meteoroloji günlerdir kar ve buzlanmaya karşı uyarıyor. Birçok şehir de Valilik, Emniyet, Belediyeler teyakkuz halinde hazır kıta bekliyor ama Eskişehir bu duruma hazırlıksız yakalanıyor.
Cumartesi gündüz yağan sulu sepken kar, daha gece olmadan, Eskişehir’in birçok ana arteri dâhil olmak üzere sayılı caddelerini buz pistine döndürdü. Akşam 9 civarı, bir yerden bir yere gitmek mucize gibiydi. Hele ki Yenikent istikametine gidecekler tam bir trajedi yaşadı.
Zaten tramvay uzatma hatları ulaşımı daraltıp, bir sürü dolambaçlı dar sokaktan ite kaka bir hal almış durumda. Güneş görmeyen o cadde sokaklar o kadar tehlikeli olmuş ki, görmeniz lazımdı. En ufak bir tuzlama, ya da buzlanmayı önleyici tedbir olmadan ve şükür ki büyük bir kaza yaşanmadan geceyi atlamak gerçekten mucizeydi. Tabi Üniversite evlerine giden yol, Çamlıca, Odunpazarı yokuşunda da durum çok farklıydı dersek yalan olur. Her rampa büyük bir korkuyla geçildi hafta sonu.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi zırt pırt kesilen elektrikler ayrı bir sorun oldu. Kış koşulları yetmezmiş gibi kesilen elektrikler nedeniyle Trafik lambalarının birçoğu iş göremedi. Kavşaklar da, ana caddelerde trafik tamamen sürücülerin el yordamıyla ilerledi.
Bazıları çalışan, bazıları iptal olan lambaları görünce, insan haliyle soruyor. HİTS ve PTS’den önce tüm Trafik lambalarını, hadi en azından kavşaklardakileri elektrik kesilse bile çalışan türden yapmak daha mantıklı değimliydi?
Diyelim ki bunu yapamadık, kabul. Öyle sıkıntılı bir gecede en azından bazı kavşaklarda lambalar devreye girinceye kadar Trafik polisleri görev yapsaydı olmaz mıydı?
Maalesef, sınıfta kaldığımız ve bir Eskişehir’li olarak beni epey üzen, kızdıran, korkutan bir hafta sonu oldu. Daha kışın ilk ve zayıf olan yağışlarında yaşadığımız bu acı tecrübe inşallah ilerleyen günlerde tekrarlanmaz.
Kimse, şunu yaptık, bunu yaptık, senin gözünden kaçtı demesin lütfen. Şapkasını önüne koyup, özeleştirisini yapsın ki, bir daha benzeri durumlar da işi Allaha emanet ederek kurtarmaya kalkmayalım. Önce kendi tedbirimizi alalım.
Soner Yüksel
sonerinmsni@windowslive.com
Anadolu Gazetesi