“Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan - Eskişehir Balyoz Haber

Özgür TIKIZ

Özgür TIKIZ
Özgür TIKIZ

“Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan

“Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan
Yayınlama: 18 Eylül 2013 Çarşamba - 13.598
A+
A-

Bugün yaşanan üzücü olay sonrasında yaşananlar ve tepkiler Eskişehirlilerin artık “ben yaptım oldu, herşeyi ben bilirim” mantığına artık tahammülleri kalmadığını gösterdi.

Yaşanan olay son seçimi de “Ak Parti Karşılığı” konsepti üzerine kurarak kazanan Yılmaz Büyükerşen’e karşı duydukları tepkinin patlama noktası oldu. Vatandaşlar yaşayan kentin dinamiklerini hiçe sayarak, daha önceden yapılan ve Devlet Planlama Teşkilatından onay alınan projeyi değiştirerek faaliyete sokan ve kente yararından çok zararı dokunduğu görünen Tramvay Sistemine karşı resmen baş kaldırdı.

Yıllardır bizimde üstüne basa basa söylediğimiz bu gerçek aleni olarak ortaya çıkmış oldu. Zira tramvay sistemi uzmanlarınca ve yaşayan kentin gerçekleri göz önüne alınarak yapılmamıştı.  Zira yine yapılan uzatma çalışmalarında da Meclis tarafından onaylanan proje yani ulaşım güzergâhları adeta gizli bir el tarafından revize edildi. Gizli bir el tarafından diyorum çünkü bu değişiklik önce fısıltı gazetesinde, sonra yerel basında, sonra ise mecburen resmi ağızdan doğrulandı. Resmi açıklamada tabii bu gizli değişim “Hesap hatası yapmışız, dönüşe tramvay hattını sığdıramıyoruz” şeklinde yansıdı. Sonuç olarak ise tramvay yine vatandaşların tepkilerine kulak tıkanarak mahalle arasından sokaktan geçirildi. Kulak tıkamak bir yana tepki ve seslerini duyurmak için Büyükşehir Belediyesini arayan vatandaşlara telefonun ucundaki ses “VATANHAİNİ” yakıştırmasını bile yaptı. Aykırı seslere tahammülleri olmayanlar vatandaşlara beğenmiyorlarsa başka kente gitmelerini önerdi, hizmetlere karşı durduklarını telkin etti, en son da dozu artırarak bir de vatan haini yaftasını yapıştırdı.

İşte tüm bu gelişmeler yaşanırken ve bir yılı aşkın süredir bizim tahminimizce de YEREL SEÇİMLERİN ÖNE ALINMASI olasılığından dolayı alel acele başlayan tramvay uzatma çalışmaları vatandaşı canından bezdirdi. Hatta daha tramvayın çalışmasına gerek bile kalmadan bir sürü kazaya da neden oldu bu çalışmalar. Zira yine gerekli tedbirleri almaları gerekenler tedbirleri almamıştı, açılan çukurlar aylarca el değmeden nadide birer sanat eseri gibi bekletilmişti. Varsın vatandaş çile çeksin, varsın vatandaş sıkıntı yaşasın..

İşin en komik ve düşündürücü yanı ise bu uzatma çalışmalarında yine vatandaşın aktarma çilesine devam edecek olması gerçeği oldu. Zira edinilen bilgilere göre uzatma hatları yine aktarma için kullanılacaktı…

Madem aktarma olacaksa bu kadar eziyete, bu kadar parayı çarçur etmeye ne gerek vardı?

Tabii bu bilgi hala net değil.. Zira anı taşları atmak adına mahallelere gazetecilerle, reklamcılarla gelip boy gösteren işin başındaki isim bir kez gelip çalışmaları incelemedi, vatandaşı dinlemedi, vatandaşa gaz verip sıkın dişinizi diyemedi.

Evet şuan gerçekten bir patlama noktasına geldiğimizi görüyorum… Zira bugün ki bu üzücü kazaya şahit olup da aynı duyguları hissetmeyen yoktur..

Vatandaşın ilk kez böylesine Yılmaz Büyükerşen karşıtı olduğunu gördüm. Büyükerşen’in 12 yıllık icraatların nasılda vicdanları rahatsız ettiğini gördüm. Gezi parkı eylemlerine sade vatandaşın nasıl tepki duyduğunu, bu eylemlerde yakan yıkan, vatandaşın hayatını felç edenlere karşı nasıl bir öfke biriktirdiklerini de gördüm..

Diyeceksiniz şimdi bazı aymaz kafalılar, kesin ak partililer doldurmuştur orayı.. Bağıranlardan birinin “biz bir Tayipten çektik, birde bundan” diye bağırdığını da kulaklarımla duydum..

Büyükerşen istifa, gidip Ankaradan Melih Gökçekten öğrensin bu işi diyenlerden, ağaç için teneke çalanlar nereye diyene kadar ciddi bir öfte vardı. Anladım ki bugün Eskişehir için bir balonun patladığı ayyuka çıkmıştı. 12 yıllık bir ben yaptım oldu anlayışının geldiği nokta vatandaşa can olarak, kan olarak ödetilmişti. Bundan öncede nice böyle canlar yanmadı mı bu zihniyet yüzünden. Ben yaptım oldu, bunu kullanacaksınız diyenlerin bu baskıları yüzünden yıllardır bir çok Eskişehirli aktarma işkencesi çekmiyor mu, diğer illere nazaran faiş denilecek bir ulaşım bedeli ödemiyor mu?

Peki ya bu aktarma için kullanılacak uzatma hatları devreye girince ne olacak? Daha kaç can yanıp yürek dağlanacak?

Uzak demezseniz gidip bir Tilia Alışveriş merkezinin oraya gidin.. Kentini, kentinin insanını tanımayan, yaşamı adeta zorlaştırma derdinde olan anlayışı yakından hissederek bir kez de orada görün..

Çok açıklama yapmayacağım orasıyla ilgili gidip sadece bakın yapılan yola, vaktiniz varsa da yarım saat o dönel kavşağın orada bekleyip bakın.. Ben yaptımcılığın sonucunda yaratılan tehlikeli duruma..

Burası kampüs değil, burası  kimsenin babasının çiftliği hiç değil! Burada yaşayanlar BALMUMUNDAN değil, etten, kandan, candan bu kentin insanı. Yaşlısı, çocuğu…

Şu yaşananları görüp içi sızlayamayan.. O manzaraya şahit olup gözünden bir damla yaş akmayan zaten okumasın bu yazdıklarımı.. Bir ağaç için ayaklandığını söyleyip bin ağaçı yakanlar, baskılara karşıyız deyip insanların hayatlarına tecavüz edip, çocuğunu hastaneye yetiştirmeye çalışan babanın yoluna yatıp hak aradığını zanneden vicdansızlar..  

Bugün o manzarayı, o küçük bedenin üzerindeki tonlarca demir yığınını ve çaresizliği görmeyip yaşamayanlar..

Bugün ip koptu..





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024