KIYAMET NE ZAMAN? - Eskişehir Balyoz Haber

Hüseyin DÜŞ

Hüseyin DÜŞ
Hüseyin DÜŞ

KIYAMET NE ZAMAN?

KIYAMET NE ZAMAN?
Yayınlama: 22 Ekim 2012 Pazartesi - 15.050
A+
A-

  Sevgili Peygamberimizin “Kıyamet ne zaman?” türünden sorulara verdiği cevaplar şöyledir;

 

“Kötülerin çoğaldıkça çoğalması, Yalancıların doğru kabul edilip, doğruların yalancı sayılması, Hainlerin güvenilir, güvenilir kimselerin hain sayılması çoğaldığında…”

  Ve diğer bir cevabında ise;

“Zengine itibar edilip kendinden daha üstün kişiler onun önünde ayağa kalktıklarında ve ona selam verdiklerinde kıyamet yaklaşmış demektir.” buyurmuştur.

  Yine Hz. Ebubekir (r.a)’a sormuşlar; “İşlerin çığrından çıktığını, bozulduğunu ve her şeyin ifsat olduğunu nasıl anlarız” diye...

  Cevaben; “İman sadece camilerde yaşanıp hayata aksetmemiş, yalnızca şekilde kalmış olursa… Mal cimrilerde… Silah korkaklarda… Yetkide zayıflarda olursa” anlarsınız demiş.

  Gerek Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizden gerekse Hz. Ebubekir (r.a)’ın sözlerinden anlaşıldığı üzere hem dünyamızın hem de Türkiye’mizin yakın gelecekteki akıbetinin pekte hayırlı olmadığı anlaşılabiliyor.

  Günümüz Türkiye’sine bir baktığımızda aziz Peygamberimizin hadisinde nakledilenlerin birebir yaşandığı bir dönemi geçirmekte olduğumuz bir gerçek. Maalesef günümüz Müslümanlarını, tıpkı Hz. Ebubekir (r.a)’ın bildirdiği gibi imanı sadece camilere hapsedip, hayata aksettirememiş Ptotestan, Lıght, Ilımlı İslam çalışmalarıyla, şuursuz kitleler haline getirilmeye çalışılan bir dönemi yaşamaktayız.

 

  Yine ahir zamanla ilgili bir başka Hadis-i Şerifte;

 

“Verilen bahşişi hediye olduğu zaman alınız. Dinden taviz karşılığında rüşvet almayınız. Gerçi sizde bunu almaktan vazgeçecek değilsiniz. Çünkü sizi, ihtiyaç ve fakru zaruret bundan menedecektir. İyi biliniz ki, İslam’ın çarkı devrini sürdürecektir. Haberiniz olsun ki, yakın gelecekte Kitap ile Sultan (din ile devlet) birbirinden ayrılacaktır. Siz kitaptan ayrılmayınız. Uyanınki, başınızda bir takım idareciler olacak, sizin lehinize vermeyecekleri hükümleri kendileri için verecekler!.. Eğer onlara isyan etseniz sizi öldürürler ve eğer itaat etseniz sizi saptırırlar…

- Sahabe-i Kiram dediler ki; Ya Resulallah! O devir geldiğinde nasıl hareket edeceğiz?

Peygamberimiz buyurdular ki; Meryem oğlu İsa (a.s)’ın ashabı gibi!.. Bıçkılar ile biçildiler ve ahşap sallar üzerinde taşınıp asıldılar. Yinede dinlerinden taviz vermediler!..

  Canım tasarruf elinde olan Allah (c.c)’a yemin ederim ki, Allah’a taat ile ölmek, Allah’a isyan içinde yaşamaktan çok hayırlıdır” buyurmuştur.

 

  Kıyameti sadece kainatın sonu olan büyük kıyamet olarak anlamamak gerek. İnsanların ve devletlerin kendi kıyametleri de söz konusudur. Biz millet ve devletçe gidişatımızı düzeltmez isek ve emanete sahip çıkıp onu hak edene vermez isek kıyametimizin yaklaştığını, akıbetimizin hiçte iyi neticelenmeyeceğini idrak etmemiz gerek.

  Eğer sadece senin memleketlin olduğu için filancaya oy verip onu desteklersen, sadece tanıdığın olduğu için birini memur tayin edersen vay haline!..

Yani ehliyeti ve kapasiteyi değil sadece coğrafi ve ailevi menfaatleri kollayarak devletin başına yada devletin birimlerine yandaş getirirsen hem kendinin hem de devletin kıyametinin fitilini ateşlemiş olursun.

 

Çünkü bir başka hadis-i şerifte;

“ Kıyameti soruyor bir sahabe.

- Emanet kaybolunca kıyameti bekleyin.

 Emanet nasıl kaybolacak ya Resulallah?

- Bir iş ehil olmayana teslim edilince emanet gitti demektir. Emanet gidince kıyamet geldi demektir…” buyrulmaktadır.

 

  Bu kadar güzel hadis-i şerifin üzerine başka ne söylenebilir ki… Yazımı bir ayet-i kerimeyle bitirmek istiyorum.

“Andolsun ki biz cin ve insanlardan birçoğunu cehennemlik yaptık; çünkü onların kalpleri vardır, fakat onlarla (ilahi hakikatleri) anlamazlar, Onların gözleri vardır, fakat onlarla (İslam’a ait gerçekleri) görmezler, Onların kulakları vardır, fakat onlarla (İslam’la ilgili şeyleri) işitmezler. İşte bunlar hayvan gibidirler, hatta daha şaşkındırlar. İşte onlar (düşünce,inanç ve gayeden) gafil olanların ta kendileridir.” [Araf suresi, 179]

 

Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.   



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024