"Korsan gemisi" de iyi para eder...
“Korsan gemisi” de iyi para eder…
Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunan “zat-ı muhterem” tam anlamıyla “para derdine düşmüş” durumda.
Nasıl düşmesin ki?
Ortada “gırtlağı geçmiş” büyük bir borç var.
Yalnızca Büyükşehir Belediyesi’nin borçları olsa yine iyi…
İşin kötüsü onların yanı sıra bir de Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki şirketlerin, kamuoyunda bilinen adlarıyla da “B.İ.T”lerin borçları bulunuyor.
Onlar da böyle küçümsenecek miktarda değil…
“B.İ.T”lerde de “borç gırtlağı aşmış” durumda.
Kısacası, borç çok para yok…
Yanlış anlaşılmasın…
Borçlar öyle “savurganlık” yada “hesap bilmezlik” yüzünden oluşmadı (!)
“Dünyada benzeri olmayan eşsiz bir çağdaş kent” yaratmak kolay değil.
Bilgi, beceri ve deneyimin yanı sıra para da gerekiyor…
“Venedik tipi gondol”larıyla, “Amsterdam tipi bot”larıyla, “Londa tipi faytan”lharıyla, “Strazburg tipi köprü”leriyle “çakma plaj”ıyla kopla kent mobilyaları”yla “Dünyada benzeri olmayan eşsiz bir çağdaş kent” yaratma uğruna çok para harcandı…
Ortaya çıkan eser (!) harcanan paraya deydi (!)
Bugün “borç gırtlağı aşmışsa” durumdaysa nedeni yalnızca budur (!)
Aslında, lafı bile edilmez (!)
Alacaklıların da etmemesi gerekir…
Ama, ediyorlar işte…
Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunan “zat-ı muhterem”in özellikleri de belli…
Onca “ulvi” özelliğin yanı sıra “borca sadakat” gibi bir özelliği de var.
“Dünyada benzeri bulunmayan eşsiz bir çağdaş kent” uğruna oluşan borçları ödemeye kararlı (!)
Deyim yerindeyse “mumla para arıyor.”
Kaynak konusunda fazla seçeneği yok…
Önündeki iki seçenekten birisi “satış.”
Büyükşehir Belediyesi’nin sahip olduğu tesisleri satarak gelir sağlamak istiyor.
Ne yazık ki, isteği gerçekleşmiyor.
Bunun nedeni belli…
Hazırladığı “satış paketleri”nde yer verdiği tesisler, kendi imzasını taşımıyor… Hepsi, “zat-ı muhterem”den önceki dönemlerde yapılan tesisler…
Onun için de kimse talip olmuyor…
Tek tük tahiplileri olsa bile teklif ettikleri para “komik” oluyor.
Bugüne kadar satılamadılar.
Bugünden sonra da zor satılırlar…
Aslında, gereksinim duyulan parayı elde etmek çok zor değil…
Eskişehir’de “paha biçilmez” eserler var (!)
Satışa çıkartılsalar, dünyanın dört bir yanından alıcı bulurlar (!)
Bu konuyu önceki gün de dile getirdik…
İlk aklımıza gelen “Masal” oldu.
Dost, düşman herkes hakkını veriyor (!)
Tam anlamıyla bir şahaser (!)
Uğruna harcanan para yaklaşık 7 milyon TL… Eski para tanımlamasıyla da 7 Trilyon lira…
“Şahaser” sözkonusu iken lafı edilecek bir para değil (!)
Satışa çıkartılsa, Türkiye’nin ötesinde dünyanın dört bir yanından alıcı bulur (!)
Satıştan sağlanacak gelirin hesabı da zor yapılır (!)
Ayrıca “Masal”ın olmazsa olmazı olan “Masalcı Dede”nin masalları için de dünyanın “telif ücreti” alınır.
Kısacası “Masal” iyi bir gelir kaynağı…
Satışa çıkartılmasını önerdik…
Ama, sonradan aklımıza geldi.
“Masal” henüz tamamlanmadı.
Onun için satışa çıkartılsa gerçek değerini bulamayabilir.
Tamamlanmasını beklemekte yarar var.
Bu “çözümsüzlük” anlamına gelmez…
Eskişehir’de “zat-ı muhterem”in imzasını taşıyan tek eser “Masal” değil ki…
Gelir kaynağı olacak başka eserler de var (!)
Birisi de “Masal”ın hemen yanıbaşında duruyor.
Hemen anımsatmıştır.
“Korsan gemesi”nden söz ediyoruz…
Yapım kolay olmadı…
Büyük emek harcandı…
Uğruna harcanan para da yaklaşık 1.5 milyon TL… Eski para tanımlamasıyla da 1.5 Trilyon lira…
“Pahalı” diyenlere bakmayın siz…
Çekemediklerinden söylüyorlar (!)
Pahalı olmadığı gibi “sudan ucuz” bile denilebilir (!)
Aslında maliyeti çok önemli de değil (!)
Bugün “paha biçilmez” bir değere sahip (!)
Satışa çıkartılsa dünyanın geliri elde edilir (!)
“O gemiyi kim alır” mı?
Sakın, bunu herkesin yanında sormayın…
“Cehalet” ile suçlanır, ayıplanırsınız…
“Korsan Gemisi” dünyanın dört bir yanından alıcı bulur.
Talipli çok olsa da Hugo Chavez kimseye bırakmaz.
Vedat Alp
Şehir Gazetesi