40 YALAN!
40 YALAN!
İnsan yürürken her bir adımda ayaklarından birini atarken diğeri yere değer... Yani yaklaşık bir saniyeliğine tek ayak ütünde kalmış olur... İşte bu deyimin çıkış noktasıda burada saklıdır... Bu tek ayak üzerinde kaldığı yaklaşık 1 saniyelik zaman zarfında 40 yalan söyleyebilme yeteneğinin vurgulandığı deyimdir...
Bir program izledim, izlemeseydim dedim: Ayaküstü, otururken hemen her pozisyonda 40 yalan söyleyen, kafasında 40 tilki dolaşan lakin kuyrukları birbirine değmeyen bazı siyasilerin hangi yalanını düzelteyim... Bu vb. yalancı siyasetçiler(!) adeta pimi çekilmiş bomba! Ego tavan, kendini bile aşmış uymuş nefsine Allah cc’a havale!
‘Üstelik ülkemizde, Kent’imizde, ilçemizde bu vb. siyasileri nasıl parlatırım, ona nasıl imaj oluştururum’ diyerek seferberlik halinde olanlar bile var!
Bazı siyasiler var ki 40 YALAN'lara rahmet okutur...
Yalan rüzgârları esmez olur bunların yanında!
Pinokyo işini, ‘ZÜBÜK’ karakteri sinemayı bırakır vallahi J
Zübük demişken, Zübük filmi sanırım yasaklandı, yayınlanmıyor, aynı şekilde kendini kaf dağında gören Ego budalalarının da yasaklanması elzem!
Bu yalancı ve dahi yancılarının yalanları da Nasrettin Hoca’nın şu fıkrasındaki gibi…
Köylünün birisi, diğer bir köylüden “10 kilo buğday alacağı olduğunu” iddia ediyormuş. Aslında böyle bir alacağı yokmuş ama adam bir yalancı şahit bulup, mahkemeyi aldatıp, on kilo buğdayı almayı planlıyormuş. Yalancı şahit ararken Nasreddin Hoca “ben şahitlik yaparım” deyince adam pek sevinmiş. Öyle ya Hoca şahit olunca, Kadı efendi kolaylıkla karar verebilir.
Mahkemede Kadı Efendi Hoca’ya sormuş:
- “Bu adamın şu adamdan on kilo buğday alacağı varmış. Ne diyorsun?”
Nasreddin Hoca ;
- “Evet Kadı efendi. Bu adamın bu adamdan on kilo arpa alacağı vardır” deyince adam atılmış;
- “On kilo buğday diyecekti, dili sürçtü herhalde” demiş.
- “Yalan olduktan sonra ha buğday, ha arpa. Ne fark eder?” demiş Hoca.
Gelelim diğer yalanlarına…
YAKINDA…