Kalemşörler
Diyeceksiniz şimdi nereden çıktı kalemşörler lafı diye. Ancak sitemize en son gelen yorumlardan sonra böyle bir yazı yazmanın uygun olacağını düşündüm.
Tüm modern toplumlar ve medeniyetler nasıl gelişmiştir. Neden bugün bir çok insan liberal demokrasi kavramını kabul etmekte ve onaylamaktadır!
Elbette tüm bunları anlatmak değil amacım. Ancak biraz kültürel birikim olmadan tarihin nasıl doğduğunu, düşünce tarihinde neler olup bittiğini bilmeden sırf çamur atabilmek adına konuşmak ve kendi düşüncene adeta çırpınarak dayanaklar bulmaya çalışmak... Ben bundan dolayı yazıyorum bunları!
Size örnek okuyabileceğiniz kitap isimleri de verebilirim. Ukalalık etmek için değil elbette. Sadece düşünebilmek için, düşünce üretebilmek için bilgiye ihtiyaç duyulur olmasından... Tüm bunları bilmeden kullandığımız bir kaç kelimeyle laf salatı yapıyor olduğumuzu düşünmeyin diye anlatıyorum bunları.
Biz sadece kötüyü dile getirmek için burada değiliz zira. Eğer öyle olsa idi güzel olan şeyleri manşetlere taşımazdık, yorum yapsın insanlar diye çırpınıp durmazdık. Bizler bu kenti seviyoruz, gözlerimizle gördüğümüz eksiklikleri dile getiriyoruz yalnızca. Don Kişot gibi de değiliz. Çünkü bu düşünceleri paylaşan bir çok insanda var aramızda.
Yani birisi iyi birşeyler yapmışsa. Her zaman yaptıkları iyimidir, iyimi olacaktır. Yada kötü yaptıysa hayatında bir kez, bundan sonra da mı sürekli hatalar yapacaktır? Elbette ki hayır.
Biz yapılan eksikleri anlatıyoruz sadece. Bize gelen maillerde insanların yaşadıkları sıkıntılarını, tekrar biz dile getiriyoruz.
Yanlıyız diye düşünüyorsunuz belki. Ancak her zaman herkes ve tüm olaylar yanlı değilmidir ki!
Seçimin sonuçlarında da görmediniz mi yaşananları! %46-47 oy alan partiyi alkışlamak yerine oy verenleri suçlu görmediler mi?
Burada yazabileceğim çok şey var elbetteki ve dediğim gibi bilimsel olarak anlatabileceğim bir çok ayrıntı. Ancak burası Basın Yayın bölümü değil. Sizlerde buradaki öğrenciler ve bende bir hoca...
Kültürlük görünmek adına kelimeler ardına gizlenmeye ya da cebimize üç beş kalem takıp dolaşmaya ihtiyacımız da yok! Yada bir notebook alıp çantasının içinde kültürlü adam imajı aramaya...
Tüm herşey sizin hayatı nasıl algıladığınıza ve kendinizi dürüst nasıl gördüğünüze bağlı olan şeyler. Ben çıplak kralı görüp "Kralım elbisenizin modeli çok güzelmiş" diyebilecek birisi değilim. Gördüklerim ve bildiklerimi de içime gömecek kadar da geniş bir bedene sahip değilim.
Bu ülkede ne yazık ki daha önceden de bir çok yazımızda dile getirdiğimiz bir mutluluk oyunu oynama hastalığı var. Karşımızdakinin yalan söylediğini bilsek bile dinlemek ve bunu alkışlamak gibi tedavisiz bir hastalığın pençesinde kıvranıyoruz. Dokunulmazlar diye yazmıştım. Dokunamayacağımız herşeyi alkışlamayı tercih ediyoruz.
Doğru olmayan için kalemşörlük yapabilmek gerçekten ciddi bir meziyet ister. Bu tarz kalemşörler de genelde ya toplumdan uzaklarda bir yerlerde uzaktan seyrederler olan biteni ya da gözleri kapanmıştır hayata karşı. Zira kalemşör olmak ve çıkarsız bunların adına düello etmek de akıl karı değildir hani.
Kalemi her eline alan ciddi birşeylermi karalar! Yoksa gayriciddi bir tavırmı vardır hareketlerinde. Çünkü dilin kemiği olmadığı gibi zihninde sınırları yoktur...