Geçtiğimiz mayıs ayından başlayan festival polemiği sarmala dönüşmüş olarak Eskişehir basınının ve bazı büyüklerimizin tabiri ile köşe kadılarının dilinde nakarata dönmüş durumda.

Akla ziyan açıklamalar ve kıyaslamalarla dillerine doladıkları bir festival nakaratını tekrar edip duruyorlar. Ne diyelim kendilerince de haklılar elbette. Malum yazabilecekleri onlarca konuyu yazmalarının mümkünatı yok. Yazsalar kulaklarını mı çekerler, çivili çuvallara mı koyarlar bilinmez.

Onlar da malum çevrelere de şirin görünmek adına sakız ettiler bu durumu. Neymiş efendim festivale izin verilmemişmiş, neymiş Konya da yapılıyormuş. Neymiş festival yasaklanırken Eskişehir Teknik Üniversitesinde nasıl yapılmış. Diye diye gevelemekten bıkmayıp usanmadan bir işkembeye gönderiyor, bir geri çağırıp ağızlarında çiğnemeye devam ediyorlar.

En son bilgiden yoksun, araştırmadan yaptıkları bir haber vardı. Konya da Eskişehir’de yapamadıkları Anadolu Festi yapacaklarmış. Nasıl olurmuş da Eskişehirde yapılamaz da Konya da yapılırmış. Dedim ya, araştırmadan, irdelemeden yaptıkları bir ısmarlama hatta zorlama bir haber.. Dersiniz ki kabız olmuş zihinleri de ıkınırken pırtlatmışlar. Zira Konya’da söz konusu etkinlik bir otelde gerçekleştirileceği belirtiliyor. Ki işin bir diğer yanı bu etkinlikle ilgili de resmi makamlara bir başvuru yapılmamış. Tıpkı Eskişehir’deki gibi… Eskişehir’de de malumunuz festival duyurusu yapılmış ve ardından da izin dahi almaya gerek duyulmadan bilet satışları yapmışlar ve festival tarihine birkaç gün kala izin başvurusunda bulunmuşlardı. Hal bu olmasına karşın kendilerine alkol satma konusundaki sıkıntılar dile getirilmiş bunun dışındaki diğer etkinliklerin yapılmasına müsaade de edilmişti.  Ancak onlar daha önceki tecrübelerine istinaden bunu kabul etmeyip alınan karar ile ilgili yargıya gidip iptal ettirme girişiminde bulunmuşlar ancak bu kez yargıdan umduklarını da bulamamışlardı.

Bu hırs ile o günlerde başlatılan linç gayesi taşıyan, karalama mahiyeti olduğu bariz anlaşılan bir çok haber servis edildi bu çevrelerce. Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Valisi hedefe alındı. Sanat, müzik düşmanlığı vs denildi. Hatta bazıları sözde sosyalist olan bazı köşe kadıları liberal bir mantıkla “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” deyişiyle. Bırakın çadırda kalsınlar, bırakın sevişsinler diye bile yazmaktan kendini alıkoyamadı.

Neyse uzun uzadıya da anlatmaya gerek yok yaşananları. O gün bugündür her alakalı alakasız konuyu Eskişehir Valiliğine bağlama huyu oluştu bu cenahta. Akla ziyan yazıları görmekten de bize gına geldi.

En son Sivrihisar Belediyesi tarafından düzenlenen festivalle kıyasladılar bu ne olduğu belli olmayan adına festival dedikleri etkinliği. Biz kabız olmuş derken, ishale çevirmiş olan zihinlerinin atıkları sağa sola saçılmaya başladı.

Bir belediye tarafından organize edilen etkinlikle, güvenliğinin nasıl sağlanacağının belli olmadığı, günlerce yatılı kalacakları, alkol satışının serbest olduğu bir durumu nasıl hangi vicdanla savunur ve dile getirirsiniz.

Kaldı ki bu iptal edilen etkinlikle ilgili merkez belediye başkanları tepki göstermişler ve konu belediye meclis gündemine getirildiğinde bir meclis üyesi “çok istiyorsanız belediye sahiplensin ve yapsın bu festivali” dediğinde neden bir tanesi sahip çıkamamıştı.

Şuan festival sarmalına dolanmış olan dilinizin kemiği yok orasını anlıyoruz da, bir vicdan teraziniz de mi yok..  Konya konusunda araştırma yapma gereği hissetmediniz orası belli de bir belediyenin ya da daha önce üniversitelerin yaptığı festivallerle nasıl mukayese edebiliyorsunuz bu söz de festivali.

Hadi onları dilinize doladınız da, o tarihten bu yana belediyeler ve kent konseyleri tarafından düzenlenen festivallerle ilgili kıyaslama yapmayı bunlar neden yapılıyor diye sormaya yetmedi mi yüreğiniz?

Fitne merkezine dönüşmüş zihninizi bir formatlayın da ortalığı velveleye vermeyi bırakın. Eyvallah, anladık farklı planlarınız ve bu işin üzerinden kendinize başka çıkarlar yontma hevesiyle geveliyorsunuz.  Ama bu işten artık kimseye ekmek yok.. Ağa babalarınızın algı maksatlı anketleri de ellerinde patladıktan sonra size ancak bu saatten sonra bu işten ayırdığınız vakti hatırlatmak için kalır sadece bir kol saati…