Türkiye’nin teknoloji ve iletişim merkezinde bulunun Türk Telekom yıllardır Türkiye’yi bu zeminde maalesef üst liglere taşımayı bir türlü başaramadı. Devletin teknoloji, sanayi ve özellikle savunma sanayindeki gelişim hızıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir kurum olarak hizmet ağını geliştirmeyi başaramadığı gibi teknolojik olarak veremediği hizmetleri yüksek fiyatlarla vatandaşa tekel olarak dayatmanın ötesinde sadece reklamlarda büyüdüğünü anlattı, yüksek kar ettiğini duyurarak adeta uyutmayı tercih etti herkesi.

Neden mi bu konuyu yazıyorum. Çünkü uzun süredir Türk Telekom kaynaklı şehrimiz de ve hatta eminin ülkenin bir çok şehrinde yeterli hizmet üretmeyi başaramayan Türk telekomun bu vurdum duymazlığına artık birilerinin dur demesi gerekmiyor mu? Kendilerinin lehine düzenledikleri sözleşmelerle, yüksek fiyatlarla belirledikleri tarifelerle tüketicilere mağdur etmeye devam ediyorlar. Onları denetleyecek ve sıkıntı yaşadığınızda “Hop dur ne yapıyorsun?” diyecek olan BTK ise hiç de uygulamalarıyla vatandaşın yanında duruyor gibi görünmüyor.

Türk Telekom alt yapısını geliştirmek bir yana hali hazırda rakamları net olarak bilmesemde Eskişehir’de 4-5 bin binaya alt yapı hizmeti veremiyor. Özellikle pandemi sürecinde insanların hayatında önemi daha da artan internet kullanımı bu yüzden maalesef her vatandaşa eşit olarak sunulamıyor.

Elbette Türk Telekomun tekel yapısı sayesinde sözde Telekom alt yapısı kullanan firmalar da bu eksiklikten nasibini alıyorlar. Onlar satmak ve hizmet vermek isteseler de Türk Telekomun sınırları içinde hapsolmak durumundalar.

Yıllar önce Türk Telekom alt yapısı üzerinden bir arkadaş aracılığı ile internet hizmete satışı yaptığımızda dönemde bu alt yapı eksikliğinin ne boyutlarda olduğunu yakinen görmüş biri olarak tüm bu eksiklerin önümüzdeki yıl yatırım planlarına alınacak geçiştirmesiyle insanları nasıl oyaladıklarını biliyorum.

Maalesef yerel yönetimlerin faaliyetlerinin denetlenmesi nasıl eksik ve yetersizse Türk Telekom gibi kurumlarında denetlenmesi yetersiz görünüyor. Zira onlar üst perdeden kendilerini denetleyecek mekanizmaya çok iyi işler yaptıklarını anlatıyor olmalılar ki bu eksikler geçen yıllar içinde çözülemiyor.

Bu eksikler sadece local internet ve telefon alt yapısı ile de sınırlı değil. Aynı sorunlar Türk Telekom mobil hizmetlerinde de söz konusu. Reklamlarına bakarsanız neredeyse kapsamadıkları nokta kadar yer olmadığını sandığınız hizmete abone olduğunuzda aslında anlatılanların reklamdan öteye geçmediğini yakinen görüyorsunuz.

Pandemi sürecinde evimizde kaldığımız zamanlarda Türk Telekom abonesi iken insanların bize ulaşamadıklarını hatta ulaşabilenlerle ise telefonla şehir merkezinde yaşıyor olmamıza rağmen konuşamadığımızı hatırlıyoruz. Sonrasında başka bir mobil sağlayıcıya geçince bu sorunlardan kurtulmayı başardık. Kendilerine defalarca bu çekim sorununu anlatmamıza rağmen yakın zamanda yatırım planının da yok diye yanıtlar almıştık.

Türk Telekomun en çok övündüğü ve diğer servis sağlayıcılardan güçlü olduğunu iddia ettiği Çağrı merkezi sistemi ise tam bir muamma. Hiçbir temsilcinin söyledikleri bir diğeri ile tutmuyor ki çoğu zaman sistemlerimiz çalışmıyor ekranımın gelmesini bekliyorum, ileri saatlerde tekrar arayın klişe yanıtlarını duymazsanız alacağınız yanıtlar hep farklı olacaktır. Öyle ki birinin çalışmıyor dediğini diğeri çalışıyor sanmaz mı? Gerçekten komedi bir durum.

En son evimde internet abonesi olduğumda yaşadığım sorunları nasıl anlatamadığımı kelimelerle ifade etmek gerçekten imkânsız. Büyük olasılıkla sınavlar seçtiklerini düşündüğüm çağrı merkezi elemanlarının klişe yanıtlarında her yaşanan sorunda neredeyse “Doğmasaydınız bu sorun da olmazdı! Yanıtını duymadığımız kaldı.

Türk Telekom öncesinde elektronik çağrı merkezi olan bir firmadan hizmet alırken emin olun 3 yıla yakın süre toplan yaşadığım sorun sayısı 3 yada 4 ü geçmez. Ancak telekomda sorunsuz hizmet aldığım ay yok desem yeridir.

En son geçtiğimiz 7 nisan tarihinde bir anda internet hattımız gitti. Gitme derken sinyal vs hak götüre. Çağrı merkezi ile yaptığımız görüşmede verilen yanıt ise evlere şenlik. Sorunumuz 9 nisan saat 15:23 de çözülecek. Bakın burası önemli dakika bile verecek kadar müthiş teknolojileri var… Elbette öyle değil. Sorun hakkında net bilgi vermeyi bile beceremezken dakika ile sorunun çözüme ulaşacağı zamanı söylüyorlar. Oysa ilerleyen zamanda 9 nisan olan tarih 11 nisana, 11 nisan olan tarih 17 nisana, 17 nisandan sonrası ise tamamen muamma.

İşin trajedi şekli ise hizmet veremedikleri gibi sizin de sistemde kalmanızı zorluyorlar. Eğer sistemden çıkacaksanız CAYMA BEDELİ SOPALARI var. Daha öncesinde yaşadığımız kesintilerle ilgili de hizmet veremedikleri zamanların parasını bile TAHSİL ettikleri için sorunların yaşanması onları çok bağlamıyor. Hizmeti verse de vermese de nasıl olsa sizden bu paraları tahsil edecekler. Arıza çıkarırsanız ise size paketlerini satarken 350 lira olan pakettin size yaptıkları 200 küsür liralık yüksek indirim farkını nasıl olsa tahsil edecekler. Derdinizi kime anlatırsanız anlatın. Onlar hep haklılar.

Özetle şuan şehrin merkezinde çalışmakta olan internetimiz telefonumuz artık çalışmıyor. Diğer servis sağlayıcı farklı firmalarda elbette size hizmet veremiyorlar. İşin komik tarafı Türk Telekoma aynı adres için yeni abonelik başvurusu yaptığınız başvurunuzu alıp, kurulum için bir de randevu oluşturuyorlar., Yani kendi yaptıklarından kendilerinin de haberleri yok.

Niye olsun ki! Her zaman onlar haklılar, sorunlar her zaman sizden kaynaklı. Öyle diyorlar ve istedikleri gibi faturalandırıyorlar bunları. Hatalarını kabul ettirmeniz ne mümkün. Yaşadığınız sorunlar onların umrunda değil.

Elbette bunların bu halini görünce iyi ki başka bir hizmeti bunlar yapmıyorlar diye şükrediyorsunuz. Mesela elektrik işini bunlar yapıyor olsa, aylarca elektriksiz kalacaktınız. Doğalgazı dağıtıyor olsalar kaçak olduğunda bunlar gelip müdahale edene kadar başınıza ne gelir tahmin bile etmek zor. Su arızası yaşasanız aylarca susuz da kalırsınız. Kesin verecekleri yanıt “yağmur duasına çıksaydınız susuz kalmazdınız” olurdu büyük olasılıkla.

Anlayacağınız bunlara abone olmayan pişman abone olan ise BİN PİŞMAN.

Size en son yaşadığım sorun sonrasında farklı firmalardan aynı alt yapı üzerinde verdikleri hizmet bedellerini de söyleyeyim.

Türk Telekom 35 hızında sınırsız internet 24 ay taahhütle 124 tl
X firmasında 35 hızında sınırsız internet taahütsüz 94 tl 150 lira kurulum bedeli
Y firmasında 35 hız sınırsız internet taahütsüz 86 tl 130 lira kurulum
D firmasında 35 hız sınırsız internet taahhütlü 105 lira..

 Hepsi Türk telekomun alt yapısını kullanarak size internet veriyor. Tabii alt yapınız olmayınca kimsenin yapabileceği bir şey de kalmıyor.

Gerçekten alt yapısı olmayan o kadar çok bina var ki Eskişehirde.. Bir de bunlara boş port yok diye alt yapısı olmasına rağmen hizmet alamayanları ekleyin.

Gerçekten şu zamanda herşeyin internet ile yapıldığını, evde bir çok akıllı cihazın internet kullandığını da ekleyin.

Böylesine önemli bir işi Türk Telekom gibi kendi sistemlerini bile çoğu zaman çalıştıramayan, bahaneler üreten, kendisi iletişim firması olmasına karşın kendi içinde iletişimsizliğin en üst seviyede yaşandığı bir firma tarafından yapıldığını hesap edin.

Reklamlarda dünya etrafının bilmem kaç kare fiber kablo ile turladıklarını, bilmem kaç milyar tl karlar ettiğini de hesap edin.  Bunları kim denetleyecek kim hesap soracak ki gerçekten hak ettiğimiz hizmeti hak ettiği ücretle satın alalım.