17 DEĞİL 36 TÜRK DEVLETİ VAR…
17 DEĞİL 36 TÜRK DEVLETİ VAR…
Türkiye, Türk Milleti, Türk dünyası ve dahi Turan sevdalısıdır üstat Yavuz Bülent Bakiler…
Türkçemizin ve Edebiyatımızın güçlü kalemi, aksiyon ve fikir adamı, mütevazı bir yürek, adam gibi adam, büyük şair üstadım Yavuz Bülent Bakiler diyor ki!
17 değil 36 Türk Devleti var…
Bu iddiasını okumuş ve arşivlemiştim… Şu günlerde daha bir anlam kazandı diye düşünüyorum, aktarayım istedim…
Bugüne kadar, Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız ve ortasında yer alan güneş sembolü ile anlatılmak istenen Türkler'in tarih boyunca 17 devlet kurmuş olduğuydu…
Vatan ve Turan sevdalısı Yavuz Bülent Bakiler bu durumu ters yüz eden bir iddiada bulundu geçtiğimiz yıllarda…
O diyorsa, yazıyorsa doğrudur diyebileceğim ender şahsiyetlerdendir Sayın Bakiler…
Y. Bülent Bakiler’in iddiasına göre Türkler 17 değil 36 devlet kurdu...
İddiasını bir adım daha ötelere taşımış ve ‘Söz uçar yazı kalır’ misali, 36 devletin ismini Gazetesindeki köşesine yazmıştı…
YAVUZ BÜLENT BAKİLER’İN KÖŞE YAZISI…
'Hangi 17 Türk devleti beyefendiler?' başlıklı o yazısı:
Hürriyet gazetesinde Rahmi TURAN, bizim Türk milleti olarak tarih boyunca 17 devlet kurduğumuzu yazıyor. Bu iddia yanlıştır. R.Turan Cumhurbaşkanlığı forsunda, daire şeklinde sıralanan 16 yıldızın, kurduğumuz 16 devleti, o yıldızların ortasındaki güneşin ise 17. devlet olan Türkiye Cumhuriyetimizi temsil ettiğini iddia ediyor. Cumhurbaşkanlığı forsumuzdaki yıldızlar, eğer kurduğumuz devletleri işaretliyorsa o düzenleme de yanlıştır…
TARİH BOYUNCA 17 DEVLET KURMADIK
Çünkü tarih boyunca biz, Türk milleti olarak, 17 devlet kurmadık. Önce bizim 32 beyliğimiz var ki, bu beyliklerin bir çoğu, dünkü ve bugünkü bazı devletlerden daha büyük, daha renkli, daha önemlidirler. Şurası unutulmamalıdır ki, dünya tarihi, Türk soyu ile zenginleşmiş, Türk tarihi ile ihtişam kazanmıştır. Dünyada bizim kadar devlet kuran ikinci bir millet yoktur. Uyuyanlar uyanmalıdırlar; bilmeyenler bilmeli, öğrenmelidirler: Bizim, dünden bugüne 32 beyliğimiz, 38 devletimiz, 15 imparatorluğumuz, 34 hanlığımız, 4 atabeyliğimiz, 10 cumhuriyetimiz var. Özellikleri bakımından beylikler başka, devletler başka, imparatorluklar başka, atabeylikler başka, hanlıklar ve Cumhuriyetler başkadır. ABD Bayrağında 48 yıldız var. Her yıldız bir eyaleti veya devleti temsil ediyor.
NEDEN DEVLET FORSUNDA 16 YILDIZ VAR
Peki; bizim devlet forsumuzda neden bir güneşle 16 yıldız karşımıza çıkıyor? Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kuruldu. Bizim Cumhuriyetimizden önce kurulan Cumhuriyetlerimiz de var. Azerbaycan Cumhuriyeti 1918 yılında, Batı Trakya Cumhuriyeti 1913 / 1915 / 1920 yıllarında, Hatay Cumhuriyeti 1938 yılında kuruldu. 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 1991 yılında ise Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan Türk Cumhuriyetleri kuruldular. Türkiye Cumhuriyeti ne kadar bizimse, diğer Türk Cumhuriyetleri de aynı ölçüler içinde o kadar bizimdirler. Neden sadece Türkiye Cumhuriyeti ele alınmıştır da, diğer cumhuriyetler dikkate alınmamıştır? Cumhurbaşkanlığı forsunda Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler ve Harzemşahlar devletleri için birer yıldız vardır da, diğer Türk devletleri için neden yoktur? Bu devletler yanında şu devletler niçin düşünülmemiştir?
İşte bizim diğer Türk devletlerimiz:
1- Kuzey Hun Devleti 2- Güney Hun Devleti 3- 1.Cho Hun Devleti 4- 2.Cho Hun Devleti 5- Hsia Hun Devleti 6- Kuzey Liang Hun Devleti 7- Lolan Hun Devleti 8- Tobgaç Devleti 9- Doğu Tabgaç Devleti 10- Batı Tabgaç Devleti 11- Leang Şa-To Türk Devleti 12- T'ang Şato Türk Devleti 13- Tisin Şato Türk Devleti 14- Kan çou Uygur Devleti 15- Türges Devleti 16- Karluk Devleti 17- Kırgız Devleti 18- Sabar Devleti 19- Onogur Devleti 20- Tugurkur Devleti 21- Uturgur Devleti 22- Basaraba Devleti 23- Karahanlılar Devleti 24- Doğu Karahanlı Devleti 25- Batı Karahanlı Devleti 26- Oğuz Yabgu Devleti 27- Suriye Selçuklu Devleti 28- Kirman Selçuklu Devleti 29- Anadolu Selçuklu Devleti 30- Irak Selçuklu Devleti 31- Eyyubi Devleti 32- Hindistan Türk Devleti 33- Mısır Türk Devleti 34- Karakoyunlu Türk Devleti 35- Akkoyunlu Türk Devleti 36- Timurlular Devleti.
Daha geniş bilgi için Prof. Dr. Anıl Çeçen'in TÜRK DEVLETLERİ kitabına bakabilirsiniz.
Bu köşe yazısının naçizane köşemizide kıymetlendirmesini istiyordum yıllardır… Nasip bugüneymiş…
Üstat Yavuz Bülent Bakiler yaşadığımız çağı aydınlatan nurlardan… Görüşü, duruşu, söylemleri ve dahi mütevazılığı ile Türk Milleti için yüzebilene bir derya…
Bakabilene bir feza…
Üstattan bu kadar bahsetmişken Güvence için anlam içeren bir şiirini yazarak köşemizi iyice şereflendirelim isterim…
ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE…
Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla..
Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla..
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla..
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla..
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla..
Yüreğimin başına noktalarla.. Hatlarla..
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla..
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla.
Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle..
Öldür bendeki beni..
..Sonra dirilt kendinle!
Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle..
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle..
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle..
Ama her defasında geri döndüm SENİNLE..
Hangi düğüm çözülür.. Nazla.. Sitemle.. Kinle..
Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle..
Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin..?
Bazen kızkardeşimsin.. Bazen öpöz annemsin..
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin..
Eksilmeyen çilemsin..
Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin..
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin..
Çâresizim.. Çâremsin..
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin...
Diyerek kelimeleri kâğıda döken Yavuz Bülent BÂKİ̇LER… Allah cc aşkına bu dizeler hissedilmeden yazılabilir mi?
M.Akif’e diyor ya ‘Bir Abide Şahsiyet’ diye Sayın Bakiler… İnanın kendisi de fazlasıyla hak ediyor. Ves’selam…
///////////////////////////
TÜRK ASKERİ…
Alfabe toplantısında, 29-30 Ağustos 1928 Dolmabahçe.
Şafak söküyordu… Doğacak güneş 30 Ağustos sabahının güneşi idi… Bütün İstanbul, bu büyük zafer hazırlıklarını tamamlamıştı...
Hep birden kalkıldı. Atatürk’ü, Türk yurdunu ve Türk ulusunu kurtaran en büyük zaferin yıldönümünü kutluyorduk...
Ulu Önder, kutlamaları – derinlere bakan gözlerinin dalgınlığı içinde - dinledi, dinledi:
- Bu zaferi kazanan ben değilim, dedi. Bunu asıl, tel örgüleri hiçe sayarak atlayan, savaş meydanında can veren, yaralanan, kendini esirgemeden düşmanın üzerine atılarak Akdeniz yolunu Türk süngülerine açan kahraman askerler kazanmıştır. Ne yazık ki onların her birinin adını Kocatepe sırtlarına yazmak mümkün değildir. Fakat hepsinin ortak bir adı vardır: TÜRK ASKERİ...
Kutlamalarınızı onların adına kabul ediyorum…
Kemal ARIBURNU, Atatürk, Anekdotlar, Anılar