ORGANİK TARIM

Ülkenin en önemli sorunlarından birisi beslenmeydi. Beslenme ülke demek, gelecek demekti. Beslenme konusuyla ilgili geçen hafta enine boyuna konuşup çözüm önerileri sunduk. Bu yazımızda da organik tarımla ilgili paylaşımda bulunmak istedim. Organik tarım nedir, ne değildir? Bir konuşalım.

Sağlıklı kalabilmek için; dengeli beslenmenin yanında tükettiğimiz gıdaların kalitesi de çok önemlidir. Kalite demek sağlık demektir. Ülke insanı uzun zamandır sağlıklı olmayan gıdalar tüketmektedir. Bu sağlıksız ürünler bir haftada yetiştirilmekte; yetişen ürünlere bolca hormon yüklenmekte; bir nevi insanlara zehir tükettirilmektedir. Artan kanser hastalıkları, tükettiğimiz ürünlerin kalitesini gözler önüne sermektedir.

Tartışmasız; ülkede gıda üretimi ciddi bir sorundur. Bu sorunun çözüme ulaştırılması adına; tarım sektöründe ciddi atılımlar geçekleştirilmedir. Ülkede gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için atılacak adımların en önemlileri arasında; organik ürünlere ulaşabilmek; sağlıklı yaşamın önkoşulu olan hormonal faktörlerden arındırılmış gıdalar elde edebilmek ve bu konuda ciddi önlemler almak, insanların sağlığını olumlu yönde etkileyecek önemli atılımlar olacaktır. Bu anlamda, ülke topraklarının ıslahı ve organik tarıma elverişli bir teknoloji atılımı yapmak gerekir. Tarım alanı sahibi çiftçilerin ve tarım işçilerinin bu yönde bilinçlendirilmesi de bu yönde yapılması gereken önemli çalışmalardan biri olacaktır.

“Sağlıklı bir yaşam sağlıklı ürünlerin tüketiminden geçer.” Gerçeği, kabul edilmeli, insanların bu konuda bilgi sahibi olması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır.

Toplumda “Kırsalda yetişen organiktir.” algısı oluşmuş. Bu algı yıllardır devam etmektedir. Oluşan bu algı insan sağlığını ciddi manada tehdit etmekte; pazarda tezgâhtar sattığı ürünleri için “Organiktir abla bunlar!” diyebilmektedir. Köşe başlarında tezgâh açan amcalar, teyzeler “ Bu kendi bahçemin ürünüdür.” diyerek sattıklarının sağlıklı olduğunu iddia edebilmektedir.  

Organik ürün; ürünün yetiştiği yerle ilgili değil ürünün yetiştiği koşullarla ilgilidir. Yetiştirilen ürünü ilaçlamadan, suni gübre ile beslemeden, doğal ortamında büyütmek; o ürünü organik yapar. Bu da yetmez ürünün yetiştiği alanın etrafında başka üretilen ürünün olmaması gerekir.

Tükettiğiniz ürünlerin organik olup olmadığını önemseyin. Özellikle tarım ürünlerinde ne tükettiğinize çok dikkat edin. Her an tükettiğiniz besinlerden dolayı sağlığınızı kaybedebilir; amansız bir hastalığın pençesine düşebilirsiniz. Unutmayın ki; insan yaşamını etkileyen en önemli unsur tüketilen gıdalardır.

Tanıdığım birçok insan, sağlığına kavuşabilmek için organik gıdaların peşine düşmüşlerdir. Onlardan birisi de eşimdir. Eşim domates alerjisini, organik domates yiyerek alt etmiştir. Bir fiil şahit olmuşumdur bu sürece. Eşimin hastanelerle, doktorlarla, ilaçlarla on yıllardır alerjisine çare aramış, bir sürü tedavi görmüş, hiçbir tedaviden olumlu sonuç alamamıştır.  Organik yetiştirilen domates, eşimin domates alerjisine çözüm olmuştur.

Ülke ve dünya nüfusu hızla artarken tarım ürünlerine duyulan ihtiyaç da hızla artmakta, hem üreticileri, hem de tüketicileri ilaçlı ve hormonlu ürünler tüketmeye zorlamaktadır. Hangi nedenlerle olursa olsun hormon ve ilaçla yetişen ürünler, insan sağlığının en büyük düşmanıdır.

 İnsan sağlığı kadar önemli başka bir şey yoktur. O nedenle gıda üretimlerinde, insan odaklı düşünülüp, insan odaklı çalışılmalar yapılmalıdır.

Sağlıklı yaşamın tek çaresi, organik tarıma dayalı üretim ve tüketimdir. Biran önce bu bilinçle hareket edilmelidir. Ülkede organik tarım hızla yayıldıkça insanlar daha kolay organik ürünler bulabilecek, daha sağlıklı beslenebileceklerdir.

Hiçbir şey insan sağlığından daha değerli olmaz. Olmamalıdır da. Sağlıklı beslenmenin bedeli ne olursa olsun, bu bedel ülkece ödenmeli, insanlar sağlığından olmamalıdır.

Sağlık bir nesil iyi bir gelecektir.

Bunu iyi bilmek gerekir!