Toplu Ulaşımdan Kaçan TRAFİKLE BOĞUŞUYOR
Eskişehirde araç sayısı artmaya devam ediyor. Kent içi toplu ulaşım sisteminin yetersiz olduğunun artık inkar edilemez boyutlara geldiği günümüzde vatandaşlar da özel araçlarını kullanmayı tercih ediyor. Ancak artan araç sayısına paralel olarak hizmet üretilemediği gibi toplu ulaşım sistemini de cazip hale getirecek çözümler sunulamıyor. Karşılıklı bir kısır döngü içinde kentin sorunları bir çığ misali büyümeye devam ediyor.
Tramvay sisteminin yıllar önce hayatımıza girdiğinde çok beklenti vardı. Ancak bu beklentilerin hatalarla olmayacağını söyleyen bir cesur ses vardı. O ses bu duruma tepki göstermiş ve hataları hatırlatmak için bulunduğu makanın görev ve sorumluluğu ile haraket etmişti. O dönemin Mühedisler Odası Başkanı Erman Gölet.. Bu hataları hatırlatkmak için çabalamıştı. Ancak bir çok uyarıyı dikkate almayanlar Gölet'in dikkat çektiği konularıda duymazdan geldi. Tek duydukları kendilerini ELEŞTİREN bir ses olmuştu. O yıllardan bu zamana kadar da bu durumla ilgili tek hatırladıklarının bu olduğunu geçtimiz aylarda konuk oldukları televizyon programında da dile getirdiler. Hala acaba Göletin uyarıların dikkate alsamıydık diye düşünmedikleri gibi o zamandan bu zamana kadar bu eleştiriyi kabullenmediklerini ifade ediyorlardı.
O yıllara kadar toplu ulaşım sisteminin sorunları elbette vardı. Ancak daha akılcı ve meslek odalarının da uyarıları dikkate alınarak geliştirilecek çözümlerle gelinen bu noktaya belki de hiç gelmeyecektik.
O günlerde yaşanan toplu taşıma sisteminin sıkıntıları, aktarma çilesi vatandaşları özel araçları kullanmaya yönlendirdi. Elbette o dönem. tramvaya vatandaşın binmesini isteyen anlayış ile otobüs ve minibüs güzergahları kaldırılırken bu detayı gözden kaçırmıştı. Artık insanlar araçlarına binebilecek kadar para kazanabiliyor, araç satın alabilmek için eskiye göre daha fazla imkana sahiplerdi.
Durum böyle olunca araç sayısı artmaya devam etti. Zaman zaman yetkili ağızlar trafik sorunu kabul ettikleri anlarda bu durumu fark etmiş olarak TRAFİK SORUNUNUN NEDENİ BANKALAR bile diye açıklamalar yaptılar.
4 koca dönemde kentin vizyonunu ve geleceğini yönlendirecek gelişmeler yüzeysel, kültür sanat gibi çok sınırlı bir alanda kaldı. Kentin kent merkezi anlayışından kurtulmasının önü açılmadı, yeni mahalleler ve yaşam alanları açılmadı. Açılmadığı gibi mevcuttaki alanlar cazibe merkezlerine dönüştürülerek kent içi rahatlatılmadı. Bunlar yetmiyor gibi kente akan araç trafiği dikkate alınmadı, yeni binalara akılcı kullanılır otopark yapılması denetlemenemedi.. Yeni otopark alanları açılmadı. Otopark ücretleri makul sevilere getirilemedi.
Bugün içinden çıkılmaz bir duruma doğru ilerliyoruz. Kent merkezi yoğunluğu kaldıramaz hale geldi. Bunun yanında sözde çözüm olarak düşünülen ek tramvay hatları ile sorunlar kenar semtlere kadar taşınmış oldu. Çözüm olarak tramvaylara ek vagonlar takılması bile düşünülüp MECLİS GÜNDEMİNE getirildi. Ancak bunun da çözüm olmayacağını fark edip yeni otobüslerle tekrar eski lastik tekerlekli araçlara dönüş başladı.
Şuan araç sayımız 245 bini geçmiş durumda. Mevcut otopark kapasitesi en son kamuoyuyla paylaşılan rakamlara göre 4.500..
Tüm bunlar kentin geleceğini tehdit etmeye devam ediyor. Ve ne yazıkki "Gökten Melek İnse Çözemez", "Çözebilecek varsa ben tatile çıkayım gelsin otursun çözsün" diyerek enerji ve umut vermeyen bir anlayıştan medet umuyoruz...