29 Şubat, Sayın Kâzım Kurt'un televizyonda dile getirdiği sözlerle, Eskişehir'in kalbini derinden yaraladı. 

Emek ve 71 Evler, şehrimizin en mütevazı köşeleri olabilir, ama burada yaşayanların umutları ve hayalleri her yerdeki kadar değerlidir. 

Sayın Kurt, bu mahallelerimizi şehrimizin en yoksul bölgeleri olarak nitelendirdi ve daha da ötesinde, iktidarın buradaki çocukların eğitim hayallerini göz ardı ettiğini öne sürdü.

Eğitim, her çocuğun en doğal hakkıdır; siyasi çekişmelerin ötesinde, her birimizin en iyi eğitimi alma hakkı kutsaldır. 

Geçtiğimiz günlerde, bu mahallelerimiz için inşa edilecek lisenin müjdesi verildi. Cumhur İttifakı adayı Özkan ALP, Emek Mahallemizin ihtiyacına yanıt verecek, ona yakışır bir lise için adımların atıldığını duyurdu. 32 derslikli bu okulun ilk aşamasının tamamlanması için planlar yapılıyor.

Sayın Kurt'un iddiaları, yıllardır eğitim alanına yapılan yatırımları ve çabaları görmezden gelmektedir. Eğitim bütçesine en yüksek payı ayıran, lise eğitimini zorunlu hale getiren bir yönetimin, herhangi bir çocuğu eğitimden mahrum bırakma niyetinde olması düşünülemez.

Bu iddialar, aynı zamanda, AK Partiye oy vermiş milyonları haksız yere cahillikle damgalamaktadır. 

Acaba Sayın Kurt, bir önceki seçimde AK Parti'ye yüksek oranda destek veren vatandaşların, aynı zamanda kendisine de inanmış olabileceğini düşündü mü?

Toplumumuzu sınıflara ayırarak, dar gelirli vatandaşlara üstten bakan bu tutum, bizim toplumsal dayanışmamız ve eşitlik anlayışımızla bağdaşmaz. Bu tür iddialar, aramızdaki uyumu ve karşılıklı saygıyı bozar.

Bu yüzden, Sayın Kurt'un bu mahallelerin, bu şehrin sakinlerinden özür dilemesi sadece bir zarafet meselesi değil, aynı zamanda bir vicdan borcudur.

ajans26.com

Aybike K.