İndiana, Harvard ve Johns Hopkins Üniversiteleri: Bilal Erdoğan az bilinen etkileyici kariyerini anlattı

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi (CBİKO) koordinasyonunda, Anadolu Üniversitesinin ev sahipliğini üstlendiği İç Anadolu Kariyer Fuarı (İKAF’24) kapsamında düzenlenen “Eğitimde Küresel Ufuklar: Yetenek, Deneyim ve Hedefler” başlıklı söyleşide, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan öğrencilerle bir araya geldi. Söyleşide Bilal Erdoğan, öğrencilere kariyer yolcuğunu ve tavsiyelerini aktardı.

Erdoğan: “Lisans eğitimimi, İndiana Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve İktisat Bölümlerinde çift anadal yaparak 3 yılda tamamladım.”

Necmeddin Bilal Erdoğan, Anadolu Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldiği ve son derece samimi bir havada gerçekleşen söyleşide şunları paylaştı: “Eskişehir’imizde, üniversite şehrinde olmaktan dolayı mutluyum. Sevgili gençler kariyer yolculuğu uzun ve bazen yorucu bir yolculuktur. İlkokulu Kasımpaşa’da okuduktan sonra, o yıllarda ve halen yüzde 1-2’lik dilimden sınavla öğrenci alan Kartal İmam Hatip Lisesi’ni kazandım. Mezuniyetin ardından, o yıllarda meslek liseleri mezunlarına konulan katsayı engeli nedeniyle, İndiana Üniversitesi’ne giderek, Siyaset Bilimi ve İktisat bölümlerinde çift anadal yaparak, 3 yıl içinde, iki ayrı lisans diploması ile mezun oldum.

Harvard Üniversitesinde yüksek lisans ve Dünya Bankası kariyeri

Erdoğan konuşmasının devamında lisansüstü eğitim hayatı ve mesleki kariyeri hakkında bilgiler verdi. Erdoğan: “Yüksek lisansımı dünyanın en prestijli üniversitelerinden Harvard Üniversitesinde, Kennedy School of Government’ta tamamladım. Ardından Dünya Bankası’nda çalışma hayatına başladım. Dünya Bankası’nda çalışırken gerek Doğu Avrupa gerekse Ortadoğu ülkeleriyle ilgili çalışmalar yürüttüm, daha çok eğitim projelerine katıldım. Slovak Cumhuriyeti’nde eğitim ve istihdam projelerinde çalıştım. Bu ülkenin Avrupa Birliği’ne katılma öncesi ve sonrası durumunu izleme fırsatı buldum. Ortadoğu ülkelerinden Irak ve Filistin üzerine projelerde çalıştım. Buradaki çalışmalarımda Filistin’in, Gazze’nin uğradığı haksızlıklara, düşürüldüğü çaresiz duruma birçok kez şahitlik ettim. Dünya Bankası’nda çalışırken Washington’da oturuyordum, eşim de Maryland Üniversitesi’nde okuyordu. O bölge de yer alan, yılda ancak bir veya iki öğrenci kabul eden Johns Hopkins Üniversitesine doktora eğitimi için başvurdum ve Uluslararası İlişkiler alanında kabul alarak doktoraya başladım. Bu üniversitenin dünyada 3 kampüsü var. Bunlardan birisi İtalya, Bologna’da. Doktora yeterlilikten sonra Bologna’da asistanlığa başladım. Master öğrencilerinin derslerine girmeye başladım. Fransızca ve İtalya öğrenmeye başladım. Farklı diller bilmek sizi her zaman bir adım öne taşır. Yakın olunca, 2010-2011 yıllarında Türkiye’ye daha sık gidip gelmeye başladım. Böylelikle başta Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olmak üzere, çok sayıda vakıf ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya başladım.

Bu kariyer tecrübelerim sayesinde, dünyanın birçok bölgesinden pek çok insan, gelenek ve kültür tanıma şansım oldu ve ben bu şansları iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Hayat yalnızca akademi ile sınırlı değil fakat akademinin aşıladığı sürekli öğrenme aşkı ya da atalarımızın, kültürümüzün bize daima hatırlattığı gibi ilim yoluna bir ömür talip olmak çok önemli bir husus. Kariyerime üniversitede devam etmedim ama her zaman eğitimle ve gençlerle ilgili alanlarda çalışmaya devam ettim, ediyorum.”

Erdoğan: “Diploma işe girmenize kapı açar, çalışkanlık o işte kalmanıza ve yükselmenize yol açar”

Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşide birçok soruyu yanıtlayan Necmeddin Bilal Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Sosyal becerilerinizi geliştirmek çok önemli. Kariyerinizde esnek olabilmek, fırsatlara açık olabilmek sizlere yeni kapıların açılmasını kolaylaştıracaktır. Emek verdiğiniz, çabaladığınız sürece ülkemizde mutlaka karşılığını bulacak, iş hayatınızda da mutlu olacaksınız. Ancak eğitim ve öğrenme aşkı hiçbir zaman bitmemeli, ben buna yürekten inanıyorum. Elbette kariyer ve öğrenme aşkının yanı sıra bizim, Müslüman ve Türk dünyamızın bir güzel özelliğini de unutmamamız gerekir; yardımlaşmak. Günümüzde sivil toplum kuruluşlarımızın sayısı çok şükür ki istediğimiz seviyelere gelmeye başladı, ben de aktif olarak birçok vakfımıza hizmet ediyorum. Vakıflar bizim yüzyıllar boyunca ürettiğimiz en önemli değerlerimiz arasında. Buralarda gönüllü olarak hizmet etmek hem sosyal becerilerinizi geliştirmek hem de ülkemize ve dünyada ihtiyacı olan kardeşlerimize yardım etme noktasında çok önemli. Örneğin biz TÜRGEV ile pek çok gencimize gerek burs gerekse konaklama vb. yardımları sağlıyoruz, gençlerimizi asla yalnız bırakmak istemiyoruz. Bu noktada sizlerin de çok çalışması, yetkinliklerinizi, yeteneklerinizi geliştirmesi, kariyerinizde öğrenmeye açık ve istekli olması gerekiyor. Diploma sizin işe girişinizi kolaylaştırır, çalışkanlık o işte veya her işte devam etmenizi ve yükselmenizi sağlar”.